Yılları Geride Bırakırken

Köşe Yazarları - 02.03.2015 - 9:21

Hayat insanoğlunun en önemli sermayesidir. Başı ve sonu belirlenmiş bir süre içerisinde iradenizi kullanarak bir şeyler yaparsınız. Bir zaman sonra ben ne yaptım diye geriye dönüp baktığınızda sadece kendi yaptıklarınızdan yani yaşadıklarınızdan geriye kalanları görürsünüz. Geçmişten geleceğe doğru sizi sürekli motive eden olumlu işler yapmışta olabilirsiniz tam akside olabilir. Sonuçta şu zaman ilerledikçe ömür sermayesinden gidiyor. Bu gök kubbede güzel bir seda bırakmak bir insan için en güzel şeydir.

Sağlık alanıyla ilgili uzun soluklu bir yazı hayatına girmemiz üzerinden tam olarak iki yıl geçti. Bu alanda bu kadar uzun solukla yazan kimse bildiğim kadarıyla olmadı. Günümüzün en popüler sağlık alanı fizik tedavi ve rehabilitasyon olunca insanlar da doğal olarak bunlarla ilgili tedavi yöntemlerini, ne olduğunu, nasıl yapılması gerektiğini öğrenmek istiyor. Bundan başka ülkemizde fizyoterapist ne iş yapar, nerede olmalıdır. Hangi alanlarda çalışır. Bu konuda büyük bir merak söz konusudur. Mevzu sağlık olunca haklı olarak tedavi edilmeyen her hastalık için insanlar sistemi sorguluyorlar. Nerede eksik var, neler yapılmalıdır neler yapılırsa eksikler düzelir diye. Yahut ben sistemin yönlendirdiği her yere gittim ve her şeyi yaptım neden tedavi olamadım. İşte özel ve devlette fizik tedavi ve rehabilitasyonun tam olarak istenilen seviyede olmaması, gerekli çalışma koşullarının sağlanmaması, fizyoterapiste yasal çalışma zeminleri ve ödemeleri noktasında gelişmemiş dünya ülkeleri standartlarında bir yaklaşım sergilenmesinin sağlık sisteminde ve koruyucu sağlık hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede problemlere yol açtığını anlatmaktayız. Er geç bunlar düzelecek ve bu konuda bir şeyler yapmış olmanın mutluluğunu yaşamış olacağım. Bunun yanında insanlar ağrı konusunda neden kaynaklanırsa kaynaklansın çözüm istiyor. Bunları okumak ve bilmek istiyor. Mesleğimiz icabı bunun büyük bir kısmında fizik tedaviyle alakalı olduğunu görüyoruz. İnsanlara bunu enine boyuna anlatıyoruz.

Bunun yanında sınavlarla dolu bir hayatın içerisindeyiz. Çocuğunuza bir bakın kaç yaşında okul sıralarına oturmaya başladı. Sınavları, ödevleri ve dershanesi bir ömür böyle geçiyor. İşte bizde medyada hep işin psikolojik boyutunun ele alındığını görünce, bir şeylerin eksik olduğunun farkına vardık ve bu çocuklar özellikle okul dönemlerinde fizik sağlık sorunlarının temellerini attığını gördük. Türkiye de bu konuda herhangi bir çalışma da yok. İlk biz bunu yapalım dedik ve “sınav hazırlık dönemlerinde karşılaşılan fiziksel sağlık sorunları ve çözüm yolları” konferanslarımızı başlattık. İleriki dönemlerde Televizyon ve radyo programlarımızda da bu konuyu sık sık işleyeceğimizi belirtmeliyim. Hiçbir gencimiz hayatının baharında geri kalan yaşamını ağrıyla geçirmek zorunda değildir.

Bunun yanında tamamlayıcı tıp yaklaşımları alanında da güzel bir çalışma temposu yakaladığımızı söylemeliyim. Yakın zamanda Aksaray da sağlık alanında çoğu konuda ilklere imza attık ve Türkiye de belli bir noktaya geldik. Sağlık alanında çıtanın yükselmesi için çalışmaya da devam edeceğiz. Özellikle tedaviden sonra yeni doğmuş gibi olan, tekrar yürümeye başlayan, günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayan şeylerden kurtulan, hastalığı tedavi olan, bel boyun problemlerinden kurtulan, fiziksel sağlık sorunlarında arınan, rehabilitasyon olarak en iyiye giden hastalarımızı gördükçe çalışma şevkimiz daha da artmaktadır. Civar kentlerden tedavi olmak için arayan ve bizatihi gelen hastaları gördükçe yaptığımız çalışmaların memleketimiz içinde ne kadar faydalı olduğunu bir kez daha anladım.

Çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hemşerilerimize en iyi hizmeti sunmak, dünya standartlarının üstünde bir tedavi kalitesiyle çalışmak bizim en önemli gayemizdir. Bu konuda

yakaladığımız kaliteden ödün vermeden, gerek yazısı gerek görsel gerekse sanal medya ve salon programları gibi alanlarda çalışmalarımıza aralıksız şekilde devam edeceğiz.

Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…