Gözünüz Aydın, Düştüm!..

Hırsızın hiç kabahati yokmuş gibi önce ev sahibinin suçlarlar ya!

Misafirliğe gitmeseydin Kapıya ikinci kilit taktırsaydın…

Gibi öğütler verirler. Eski sanayi caddesinde yola bırakılan şeylere ayağım takılıp düştüm.

Ev ahalisi dâhil neredeyse herkes beni suçluyor;

O Cadde de ne işim vardı?

Zaten eski sanayi caddesi çok kalabalık…

Gözünün önüne iyi baksaydın…

Karşıdan karşıya geçmeseydin…

Veya birine beni karşıya geçir diye rica etseydin gibi laflarla bana akıl veriyorlar.

Sanki kaldırım ve caddeyi iş yeri gibi kullanan açgözlü, vicdansız esnafın hiç günahı yok?..

Yaya kaldırımı yetmiyormuş gibi caddeyi iki üç metre işgal eden esnafı hiç görmeyen belediyenin hiç mi günahı yok?..

Şehir trafiği Arap saçı gibi iken, hiç çözüm aramayan Vali’nin, Emniyet’in hiç mi suçu yok?..

Bizzat gelerek geçmiş olsun diyen dostlarımız ve telefonda sağlık dileklerini ileten akraba, arkadaş ve dostlarımın nasihati gerçekten beni bıktırdı…

“Çıkmayıp evde otursaydın” demedikleri kaldı. Hatta bana akıl veren var. Abi; “Doktorlardan rapor al, Belediye ve esnafı mahkemeye ver” diyorlar. Mahkemede hakim soracak “seni hangi vicdansız düşürdü”?

Ben de cevap vereceğim…

Gözü doymamış açgözlü esnaf…

Trafiği düzene koymayan Vali…

Kaldırımla cadde işgaline göz yuman Belediye… Diyeceğim…

Yıllardan beri yazıp söylüyorum

Kaldırım ve yol işgaline kim mani olacak…

Yaşlısı, sakatı, görme özürlüsü, hamilesi bu şehirde yaşama hakkı yok mu?.. Diye defalarca yazıp söyledim.

Sonunda beklediğiniz oldu…

Caddeye bırakılan şeye AYAĞIM TAKILDI VE DÜŞTÜM… Gözünüz aydın!.. Bir hafta on gün sokağa çıkamayacağım.

Hep birlikte elinize kına yakıp bayram edebilirsiniz…

Suçlular ne düşünüyor bilmiyorum ama; ben hiç birine HAKKIMI HELAL ETMİYORUM…