Aksaray Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu başkanı Dr.Şenol Atakan yaptığı açıklamada; Sağlıkta şiddetin en üst seviyeye ulaştığı, bir meslektaşımızın daha şehit edildiği bir dönemi yaşamaktayız. Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi hekimlerinden Op.Dr. Kamil Furtun uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Kendisine Allahtan rahmet, ailesine ve sağlık camiamıza başsağlığı diliyor ve meslektaşımıza yapılan bu hunharca saldırıyı nefretle kınıyoruz. Daha 2 yıl önce, Gaziantep”te öldürülen Dr. Ersin Arslan”ın acısı soğumadan yüreğimize bir kez daha ateş düştü. Arkadaşımız bunca yıldır verdiği sağlık hizmetinin, kurtardığı canların, şifa verdiği bedenlerin bedelini canını vererek ödemiştir.
Yeter artık diyoruz. Yeter, bu son olsun artık. Sağlık çalışanlarının uğradığı şiddet ve dozu giderek artmaktadır. Yetkililerin sıradan açıklamalarını artık duymuyoruz bile. Seçim çalışmalarını bu olayın önüne alan siyasileri şiddetle kınıyoruz.
BUNU YAPAN KİM?
Kanımızı akıtan, canımızı yakan kim?
Çok uzun yıllardır ülke insanı ile dost yaşayan, herkesin saydığı, sevdiği, Sağlık Çalışanını halkın önüne düşman olarak koyan kim?
Halkın içinden olan, halkın ta kendisi olan, birinin kardeşi, eşi, dostu, arkadaşı, akrabası olan bizleri, zanlı yapan kim?
Nasıl oldu da sevgi ve saygı, hasımlığa ve darba dönüştü?
İLGİLİLERE SESLENİYORUZ..
Bu saldırılarda, yetkililerin demeçlerinin etkisi oldu mu diye hiç düşündünüz mü? Küçük siyasi kazançlar için şiddet körüklemedin mi? Sağlık hizmetlerini sadece siyasi reklam ve siyasi rant aracı gören sizler değil misiniz? Şiddet sorunu yok, iletişim sorunu var diyenler siz değil misiniz? Sağlık çalışanlarına iletişim semineri verip bu sorunun güya çözüleceğini söyleyen siz değil misiniz?
Her fırsatta sağlık çalışanlarının aldığı ücretleri abartarak demeçler veren siz değil misiniz? Elinizi vatandaşın cebinden çekin diyen siz değil misiniz? Ersin ARSLAN şehit edildiğinde göstermelik komisyon kuran siz değil misiniz? Göstermelik komisyonun kararlarını bile uygulayamayan sizler değil misiniz? Hayata geçirilemeyecek kanunları bir gecede çıkarırken sağlıkta şiddet yasasını unutturan siz değil misiniz?
Bugün Dr. Kamil FURTUN a yapılanların yarın bize yapılmayacağını kim garanti edebilir? Hayata geçirilemeyecek olan bir nöbet uygulaması için gece gündüz çalışanların hekimlerin öldürülmesi karşısında hiçbir ciddi adım atmamasını kabul edemiyoruz. Bizi can güvenliği sağlanamayacak ortamlarda çalışmaya zorlayanların saklamak istedikleri gerçekleri halkımızın da görmesi gerekmektedir.
Sağlıkta şiddetin son bulması için defalarca yaptığımız çağrıya sessiz kalan, sessizliği ile bu ölümlerin azalmasına hiç bir katkısı olmayan Bakanlığımızı artık asli görevine sahip çıkmaya; sağlık çalışanı haklarına karşı güvenli bir sağlık hizmeti üretme ortamı oluşturulup korunması yönünde çalışmaya davet ediyoruz.
Yüreğimiz acı ve öfke dolu. Meslektaşımızın görev yaptığı hastanede hunharca katledilmesini nefretle kınıyoruz.Biliyoruz ki bu münferit bir vaka değil…
Acı ile doluyuz; yılların emeği ile yetişmiş, kendi ailesinden, eşinden, çocuklarından çaldığı vakitlerle hastalarına faydalı olmaya çalışan ve halkımızın sağlığı için gece gündüz fedakarca hizmet vermeye çabalayan çok kıymetli meslektaşlarımız için göz yaşı döküyoruz. Öfke ile doluyuz; çünkü biliyoruz ki her geçen gün artan ve canımızdan can alan sağlıkta şiddet olaylarını önlemek için pek çok şey yapılabilirdi…
Niyetler, hedefler, planlar bu yönde olsaydı Ersin’imiz, Melike’miz, Kamil’imiz bugün bembeyaz önlükleri ile hastane koridorlarında halkımızın sağlığı için koşturmaya devam ediyor olabilirlerdi…
Uyardık, “Artık Yeter!” dedik sağlıkta gün be gün artan şiddete karşı; duymadılar.
Acil taleplerimizi ilettik; görmezden geldiler.
Türk Ceza Kanununa ek maddeler önerdik, yok saydılar. Açıklamalar, eylemler, toplantılar yaptık; Sağlık Bakanlığının önünü aşındırdık, Meclis Komisyonu’nda sunumlar yaptık, dikkate almadılar.
“Hazırladığınız raporun gereğini yapın. Sağlıkta şiddeti önlemek için sahici adımlar atmaya başlayın. Yarın çok geç olmadan…” diye haykırdık; ciddiye almadılar.
Bakanlık bizimle alay eder gibi şiddete karşı tedbir diye hasta ve çalışan tuvaletlerini birleştirdi.
Ve sonunda yine “geç” oldu; bugün de Kamil Furtun arkadaşımız aramızda değil, aramızdan söküp alındı…
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet gün geçtikçe artmakta ve vahim boyutlara ulaşmaktadır. Bunun nedeni hasta hakları bağlamında kendilerine tanınan hakları, bazı ilkel kafaların doğru değerlendirmeyerek baskı malzemesi olarak görmeleri, bu haklar karşısında sağlık çalışanlarını köle gibi görmeye niyetlenmeleri, efendinin kölesine davrandığı gibi beğenmediği her durumda şiddete başvurmaya kalkışmalarıdır.
Sağlık çalışanları kimi zaman sözlü, kimi zaman fiili, hatta kimi zaman ölümle sonuçlanan saldırılara maruz kalmaktadırlar. Sonuç olarak, sağlık alanında hizmet verenler diğer iş alanlarında çalışanlara göre 16 kez daha fazla saldırıya uğramaktadırlar.
‘Biz Aile Sağlığı Çalışanları da şiddet mağduruyuz’
Aile hekimliği hastaların sağlık sistemiyle ilk karşılaştığı yerdir. Şiddetin çoğu zaman sözlü bazen de fiziksel olarak yapılmaktadır.Şiddetin en önemli nedeni halkın sağlık sistemini nasıl kullanacağını bilmemesi ve uygunsuz isteklerin sağlık çalışanları tarafından kabul görmemesidir.
Aile Sağlığı Çalışanları asli görevlerinin yanı sıra kendilerine adeta bir yedek kuvvetmişçesine başka görevlerin verilmesi ile eklenen ölçüsüz iş yükleri nedeniyle sağlıkta son yıllarda iyice su yüzüne çıkmaya başlayan şiddet olgusundan günlük pratiğinde en çok etkilenen
gruptur. Aslında aile sağlığı çalışanlarının maruz kaldığı şiddet buz dağının görünmez kısmıdır. Sözel şiddet yapan kişilerin ceza almaması nedeniyle gün geçtikçe dozu ve boyutunu arttırmakta ve ne yazık ki bu durum sağlık çalışanlarına fiziksel şiddet olarak gelişmektedir.
Gazetelerde ya da Sosyal Medya da “Kim bilir doktor veya hemşire yine neler yaptı?” diye başlayan, “Hak ediyorlar kardeşim”, “Zaten çok para alıyorlar”, “Oh iyi olmuş” diye biten bir sürü hastalıklı yorumları her gün görmekteyiz. Savaşlarda bile sağlık personelinin dokunulmazlığı varken, saldırıyı reva gören bu ucube beyinlilere ne demeli bilmiyorum. Köpek bile kendisini tedavi eden veterineri ısırmazken, sağlıkçıları dövmekten keyif alan saldırganları hangi canlı sınıfına sokmalı sizlere bırakıyoruz. Yıllarca şiddet gördük, hala görüyoruz. Acılarımız öfkeye dönüştü. Her yıl onbinlerce şiddete maruz kalan sağlık çalışanları olarak hala “acı ile doluyuz” demek bizi rahatlatmıyor. Artan şiddet olaylarından sonra sürekli olarak ilgili yetkili herkesi uyardık. Sağlıkta şiddet yasasını bir an önce çıkarmalarını istedik, her seferinde duymazlıktan geldiler. Bunun için içimizi yakan her olaydan sonra uyarı eylemleri yaptık, yapacağız da. Sağlıkta şiddet yasasını çıkarmayarak, şiddet ortamını hazırlıyorsunuz. Bugün yastayız, cenazemiz var, acımızı yaşamak istiyoruz. Aile Sağlığı Merkezlerimizde bugün hizmet üretmeyeceğiz. Buradan sesleniyorum, bugün bir günlüğüne iş bıraktık, tekrarında süresiz iş bırakacağız. Çünkü bizler hekimiyle hemşiresiyle diğer çalışanlarıyla insanız, ölümün yanında değil yaşamın yanında tarafız. Değerli basın mensupları , Aksaray Aile Sağlığı Çalışanları olarak cumartesi nöbetleri için Türkiye çapında yapılan nöbete gitmeme eylemimizin gerekçelerinden bir tanesinin de can güvenliği olduğunu sizlerle paylaşmak isterim. Hafta arası 15-20 kişinin çalıştığı ve buna rağmen şiddete maruz kaldığımız ASM”lerde cumartesi günleri bir aile hekimi, bir hemşire nöbet tutmamız isteniyor. Buradan açıkça soruyorum: Yarın bir gün cumartesi nöbetinde şiddet gören, öldürülen bir meslektaşımız olduğunda bunun hesabını kim verecek. Yine ateş düştüğü yeri mi yakacak. Bizler halkımıza şiddet görmeden insanca ortamlarda sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Sağlıkta şiddet yasasının bir an önce çıkartılmasını talep ediyoruz, yıpranma hakkımızın verilmesini talep ediyoruz, 184 sağlıkçıya şiddet ve ölüm hattının kapatılmasını talep ediyoruz.
Ülkemizin iyi insanlarına baş sağlığı diler, bu günleri de birlikte ve el ele geçireceğimizi, içinde bulunduğumuz durumu düzeltmek için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğimizi bilmelerini isteriz.
UNUTMAYIN! YAŞAMADAN YAŞATAMAYIZ.
Birlik Haber Gazetesi öne çıkan Aksaray firmalarını ağırlıyor.
02 Ekim 2024 3. Geleneksel Bağ Bozumu ve Pekmez Festivali
25 Eylül 2024 Araç Lastikleri Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
20 Eylül 2024 Araç Lastikleri Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
BirlikHaber Güncel Haber Akışı
Bugün En Çok Okulanlar
Aksaray Haberleri Aksaray’da İhraç edilenlerin listesi
Köşe Yazarları ŞEKER HASTALIĞI (DİYABET) ve HİMALAYA TUZU
Köşe Yazarları ASTIM, BRONŞİT, KOAH ve Himalaya Kristal Tuzu
Köşe Yazarları KRİSTAL TUZ NASIL KULLANILMALI? SOLE KULLANIMI
Aksaray Haberleri Aksaray’da okulda cinayet 1 ölü 1 ağır yaralı
Birlik Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi YS Grup adına Yaşar SARIKAYA
E-Posta : birlikhaber@hotmail.com
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.
Birlik Haber Gazetesi ile Aksaray Haberleri ve Son Dakika Aksaray İlçe Haberlerini Takip Edin. En Güncel Aksaray Haber Sitesi ve Aksaray İle İlgili En Son Gelişmeler.Konular
Yasal Uyarı : Kaynak gösterilerek dahi abone olmadan kısmen veya tamamen kullanılamaz... Birlik Haber Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır - 2021